CUMHURİYETE DAİR….
Ç.Şiirdir

Yarınmı? Seksenikinci yıl Cumhuriyet,
29- ekim- ikibinbeş nihayet
otuzbeş yıla dayandı,
vatandandan uzak “ HASRET”..
Dönerim artık diyordum
Kadıköyde kalb krizi
Acıbademde altı gün ziyaret
Almanyadan! Ve nihayet,
Özel ambulans uçak..

Tekrar penceremdeyim
Karşımda üç kavaklar
Sararmışlar benek benek
tektük dallardaki yapraklar
bense buralarda gene yetim
gene sokak çocukları gibi perişan..

Yarınmı? 29- ekim 05 Cumhuriyet
Gelecek haftaya ramazan bayramı
Vatandan uzak, gene; gene HASRET..
Değermiydi demeye dilimde varmıyor,
Dünyada açlık ve sefalet
Yedi milyara varan insan denen “mahlükat”..
Isınan arz küre, sera gazı, ozonu deldik
Ve Antalyada zıpkın ağa,
Sekiz avrattan ( kendi tabiri)
Altmışa varan çocuk..

Yarınmı? Seksenikinci yılı Cumhuriyetimin
pasta tükenmiş,ekmeğide kalmadıysa yetimin
Halâ nedir, halâ niçin ?
Üremek mübahtır diyen hükümetimin,
Neden böyle söylediği bilinmez?
Binlerce onbinlerce çocuk sokakta
Kavak yaprakları gibi sararmışlar perişan.
Geleceğe dönük ne verildi ki onlara,
Ne isteyebilir ki insan?

Dün gene gazetelerde televizyonlar,
Malatyada rezalet, perişanlık,çocuklar,
Bizim çocuklarımız, bizim çocuklarımız bunlar..

Bugün 28 ekim 2005 Cuma
Hürriyetten bir haber
İki tane koç gibi profesör
Arz kürede sera ısısı,
İnsan nesli tükenebilir demişler
Oldumu ya! Biz o kelâmı,
Şiir olarakta, yazı olarakta,
Seksenlerde yazmamışmıydık,
Yirmibeş yıl evveldi yani??

Yarın seksenikinci yıl,Cumhuriyet
Ve nihayet sararmış,
dökülen yapraklar gibi helbette bende
Özüme dönmek varsa gurbette
Elveda diyeceğim,
Yaşamadan da ölünürmüş gibi bir şey
Hasrete gark olmuşum zaten,
Gurbettemi; gurbettemi öleceğim,
Gurbettemi öleceğim, gurbettemi öleceğim???

Erdoğan Dansuk
29-ekim-2005- Alm
www.erdogandansuk.com

Yüce Türk milletinin bu fazilet dolu bayramını en güzel dileklerimle kutluyor, çok daha güzel yarınlar diliyorum. İnşallah bazılarına da birşeyler anlatsın Cumhuriyetimiz diyorum.. Bütün okurlarımın bayramını kutlular, sevgi ve selâmlarımı sunarım, bu mutlu bu bayram gününde sağlık çünkü en başta gelen, sağlıklı sıhhatli neşeli günler dilerim.. E.Dansuk

F.bahçe İspanyada!!

Zaragossa revanşında ne yapar??

Sayın Zeki Çolun bu yazısı oldukça teknik yönden beni memnun
etti, Zaten tanıdığım futbol yazarları arasında bilgisine güvendi-
ğim bir yazardır Zeki Çol denk takımların futbolunda „bütün iş hocaların yani teknik direktörlerin becerisine düşer demiş“ yani denk takımlar oynarken taktik,sistem, teknik ,ve oyun disiplini ne
ararsanız direktifinde olur, evet bizde ayni şeyi defalarca söylüyo
ruz.. Türkçede bir ata sözü vardır delikanlının façası kışın belli
olur derler nedenmi? Çünkü kalın paltosu lastik botları kazağı falan vardır yani . Yani yaz günü ise herkez delikanlıdır bir keten pantalon birde tişort bütün ayıbı örter de ondan. Şimdi sevgili Zeki Çol yazısında eğer oynamış olduğu takım zayıf takımsa zaten yüksek yetenekli oyunculardan kurulu güçlü takım bu işi götürür atılan gollerle bu iş şovada dönüşür demektedir ve Kayseri yedi sıfırlık galibiyetini böyle yorumlamakta ve halen Daumun
İstanbulda yapmış olduğu hatayı tekrarlamadığı takdirde ispanya
dan turu atlayarak döneceğine inandığını yazmaktadır,evet bende
ayni kanaat te olduğumu söyleyebilirim..Amma! sevgili Hocamız sayın Daum’un oynatacağı sistem kuracağı kadro futbolcusuna öğretmiş olduğu futbol vermiş olduğu taktik nedir bunu bilmekte fayda vardır sanıyorum . ben sayın Çol beyin yazısında birazda sistemden bahsetmiş hoşuma gitti ama sayın çol bakınız ilk maçı ölçü alırsak tabii ki sistem mühim ama düşünün birkez Fenerbah
çenin bence sistemden de öncelikli topa rakipten evvel sahip olma
sı ve hatta top kendisine gelmeden topu kime atacağını bilmesi gerek bakın benim Hocam Sayın Doğan Koloğlu Sizin gazetede beraber yazdığınız köşe yazarı sene altmış yani kırkbeş sene evvel
Erdekte Erdek Gençlik bizim hocamızdı ben de kendisine yardım-
cı Antenördüm Lütfen sorunuz bir kez ondan öğrendim topasa -hip olmadan yani topa koşarken önce kafanı kaldırıp bir sonraki topun devamı hangi adama atılacak onu görecek ve bileceksin..

Sayın Çol, şimdi soruyorum size? alın bakın Fenerbahçe maçları-
nı hiç böyle tek pasla oynanan bir futbol görürmüsünüz? sevgili Çol işte benim anlatmak istediğim ve özlediğim futbol bu ama gelin görün ki biz halâ yok efendim o sistem bu sistem tartışıyoruz
Yani gerçek futbolu oynayabilmek için topu daha fazla ayakta tutmak yani rakipten daha fazla topa sahip olmak onu olumlu paslarla gole taşımak lâzım.. Yanlız şunu da hemen ifade edeyim ki bu bizde böyle gelenek haline gelmiştir futbolcu için bir şey söylemeğe kalktığınızda hemen çok bilenler çıkar karşınıza hemen
cevap verirler,adam profosyonel milyon dolarlar almış onada mı
top istop,unu öğretecek diye hemen sorarlar, evet gerekirse tabii
öğretecektir, sistemi, taktiği , oyun düzenini bunları öğretecek ki
istemeye hakkı olsun .. Şimdimi yarın geceyi bekleyeceğiz İnşallah
Fenerbahçe bu imtihandan başarı ile çıkar diyorum .. Aksi halde
çok büyük maddi zarara uğrar camia. Sayın Zeki Çol kardeşimin bütün yazdıklarını paylaşamıyorum .. Sistem adına O yetki tama
men Dauma aittir diyorum Bekliyoruz göreceğiz çünkü Fenerbah
çe takımı rakip takımdan isim olarak fersah fersah üstün olması-
na rağmen hemde İstanbulda kendi sahasında neden yenildiğini ?
halâ anlamış değilsiniz değilmi? Evet bizde halâ anlamış değiliz..
bunun cevabını sayın Daum verirse bizde memnun oluruz diyo-rum, benim sevgili okurlarım..

Erdoğan Dansuk- 22/2/ 05 – Alm
www.erdogandansuk.com
info@erdogandansuk.com

Evet Sevgili okurlarım!! Ben bu yazımı geçen yıl yazmış ve sayfama yüklemiştim fakat sayfa yenilenmesi nedeni ile tekrar geri çekilmişti, peki bugün niye tekrar diye soranlarınız olacaktır,
bunun sebebine gelince bu hafta oynanacak almanyadaki Şalke maçıdır.Çünkü dün akşam sözde Şalke maçının provası denen Gaziantep lig maçı zor kazanılmış,hatta kazanılmamış Fenerbah-çeye hediye edilmiş bir maçtır.. Burada hemen ifade edeyim ki benim gönlümdeki Fenerbahçe hiçte bu seyrettiğim Fenerbahçe değildir, tek kelime ile ifade edeyim bir fener taraftarı olarak şahsen utandığımı söyleyebilirim, eğer Fenerbahçenin bu hali ile
öğünenler varsa öğünmeye devam etsinler. Burada yazıma nokta koymadan evvel yarından sonraki Şalke maçında başarılar diliyo- rum yarından sonrayı her taraftar gibi bende bekliyorum, çünkü bu maçların hocaların taktik maçı olduğunu sayın Zeki Çol söyle- miş, ben söylemedim. Benim ne zamanlar neler söylediğimi gene benim internet sayfamda belirli yazılarımda bulabilirsiniz..
Bütün okurlarıma sevgi ve saygı sağlıklı günler dilerim..

30/ 10 / 2005 -Alm

BAZI ŞEYLER.. (5)

Bugün yine bazı şeyler deyip……..

Yine bazı şeyler deyip aklınızı karıştıralım dedik, bilmem ki iyimi yapı-yoruz? Evet 28 /10 / 05 tarihli internet te Hürriyetten.. Dünyaca ünlü iki bilim adamı (Astrofizikçi Hubert Reeves ve genetikçi Davit Suziki) Küresel ısınmanın
İnsanların yer yüzünden yok olmasına dahi yol açabileceği uyarısında bulundu..

29- ekim – 05 gene Hürriyet gazetesinde Astrolog ( Ashok Kumar) Mars yaklaşıyor, felâketler geliyor diyor, Yeni Delhide “ AFP “ ajansına yaptığı bu açıklama.. Şimdi sayın okurlarım bu iki önemli açıklamayı çok kimse acaba bu adamlarda ne diyor diye bir merak saikası yapmamış ve okuma lutfunda bile bulunduklarını sanmıyorum. Çünkü insan olarak bizler okadar vurdum duymaz, okadar sorumsuzuz ki ben yoksam batsın bu Dünya diyecek kadar yani…

Sevgili okurlarım hiç uzağa gitmeğe hacet yok geçtiğimiz yüz yılın başını ve bu yüzyıl yani milenyum, Dünyamızın neler yitirdiğini çıplak gözle görmek mümkündür. Şöyle bir misal vereyim meselâ bundan çok değil onbeş yıl evvel cep telefonları yeni yeni boy göstermeğe başladığında bütün gazetelerde ve yayınlarda hemen karşı atak,sağlıksız olduğu kanser yapacağı frekansların tamamen sinir bozucu veyahut çeşitli hastalıklara sebep olarak yazılıyordu..
Şimdi soruyorum sizlere ogün bu tür yazıları yazan ve cep telefonuna karşı olan-ların hangisinde ve hangimizde bu telefon yok? Hemde bütün kötülüklerini bil-diğimiz halde neden ? çünkü birtek nedeni var “ medeni ihtiyaç “ sekiz yaşın –daki çocukların cebinde cep telefonu sebebi çocuğumu ararsam en azından nere-de olduğunu bilmem lâzım. Söylenecek hiçbir cevap dahi bulamıyorum annedir tabii ki haklıdır, yanlız unutmamak lâzımdır ki şu son yüzyılda dünyamız tah-minler dışında kirlenmiş vaziyettedir. Geçtiğimiz yüz yılın başında insanoğlu daha önceleri yaşayan insanlardan çok farklı bir düzen içinde çok farklı yaşam koşulları ve yaşam düzeyi yakalamış, benzini, motoru, matbaayı, farklı refah düzeyini yakalamak için kullanmış ve getireceği kötülükleri hiç hesaba katma-dan ver yansın kullanmıştır..

Bakınız atom icat edilmiş çeşitli dallarda uygulandığı gibi birde bombası dünyayı kavuracak güçte imal edilmiştir. Bugün tıpta ve enerji üretiminde
diğer sanayi ürünlerinin başka dallarındada kullanılmasına rağmen maalesef atom artıklı çöplerin okyonuslara kontinalar vasıtası ile taşınıp atılması dünya
mızı bugün yaşanmaz hale getirmiştir, bir tek sorumlusu varsa biz insanoğludur.

Bugün bütün ilim adamlarının birleştiği arz küre neden ısınmakta ? neden okyonuslar da sular ısınmakta buyıl sadece Filipinler ve güney Amerikada bugüne kadar görülmemiş hortum denen olaylar ikiyüzelli kilometre hıza varan rüzgâr yani fırtınalar, bütün bilim adamlarının birleştiği bir tek neden okyonus ların ısınmasıdır… “ EVET SORUYORUM VE GENEDE SORACAĞIM “ ???
Dünyada bine varan belki fazla Atom santralı bunlar en azından heryıl değilsede
üçbeş yılda bir tamir yani revizyon olurlar ikibin miliremlik atomlu borular oksi
Jenle kesilerek kontinalara yüklenir vagonlar dolusu götürülüp hangi gemilerle hangi okyonuslara atılmışlardır bugün dünyamız okyonuslar fokurdayarak kaynamaya başlarsa işte zaman bu zamandır denilecek insanlık ayni Nasreddin Hocanın bindiği dalı kestiği gibi maalesef sırf refah için dünyasını mağf etmiş olduğunu anlayacaktır “ SORUYORUM GENEDE SORACAĞIM “?? Eğer bugün arzküre dünyamızın, okyonusların neden ısındığı sorgulanıyorsa insanlığın bu bahsini ettiğim Atom çöplerinin hangi denizlere, hangi zamanda, hangi firmalar tarafından atıldığı sorgulanmalıdır? Bu benim yüz yıl evvelki cennet dünyamı hangi yaban eller bu hale getirdi, bunu yargılayacak bir dünya mahkemesi varmı varsa nerede ? yoksa hemen kurulmalımı? İnsanlığın yani insan oğlunun bugün kendini özeleştiri yapmak mecburiyeti vardır, ben nerede nasıl yanlış yaptım diye bir kavram olmalıdır biz Torunlarımıza ne bırakacağız dememiz gerekmiyormu ? ben bazen bazen şöyle geri dönüpte çocukluğumu hatırladığımda soruyorum ? elli yıl evvelki dünyam ve şimdisi ne yağmurları yağmur!! ne denizi deniz, ne havası ne suyu ve yirmi sene sonrası tabii kalırsa Dünya…Hoppala baba ammada karamsarsın diyeninizde çıkacaktır amma ben herşeyin okadar çabuk kirlendiğini görüp yaşadım ki tarifi imkânsız o nedenle biraz acımasız eleştiri yapıyorsam af edin Fakat!!Unutmayınız ki bu feryâdlarım sırf gelecek nesiller yani torunlarımız içindir hoşgörünüze sığınıyorum benim canım kadar sevdiğim değerli okurlarım, gelecek mutlu yarınlar dileklerimle.

E.Dansuk
30- 10 – 05 — Alm

www.erdogandansuk.com
bana ulaşma adresimiz = info@erdogandansuk.com