Ondan Bundan … Olmaz ki.. ( 3 )…..

Sevgili okurlarım yine bugün sizlerle ondan bundan konuşmak istiyorum, meselâ futbol, meselâ Orta doğu, meselâ Güney doğu ve şehitlerimiz. Birde tabiatın isyanı Hortum sel felaketleri zelzele toprak kaymaları vesaire derken son olarak Akdenize hücum eden deniz anaları. Hangisini yazmam lâzım anla-mışta değilim her biri bir ayrı dert. Sevgili Okurlarım ısınan bir arz küre iklim-lerin değişimi, Bakınız gazetelerden almış olduğum elimde notlar var, Amerika-daki Katina tayfunu, Çinde bu günlerde Tomai tayfunu gibi meselâ, yanardağla-rın çok yerde faaliyete geçmesi, Okyonusların ısınması nedeni ile diyorlar dev deniz analarının Akdenize hücumu şu anda ispanya sahillerini vurmuş Turizmi felç ettiği söyleniyor. Kim garanti eder ki yarın İtalya, Yunanistan ve Türkiye, Mısır, kıyılarınıda ayni nedenle vurmayacaktır ? Yani Akdenizde Turistik tesis-leri olan devletler için bir alarm işaretidir.
Ben bundan onbeş yirmi yıl evvel de yazmış olduğum düz yazı ve şiirlerimde bu günlere sanki parmak basmış dünyamızın geleceği bu insanoğlunun elinde hiçte iç açıcı “ Parlak değil demiştim. “ çünkü mü insanlık karnı tok olsada gözü aç bir canavardır demiştim. Hep bende olsun, karımda, kızımda, oğlumda da olsun. Varlık içinde yüzenler fakir fukaranın halinden anlamaz onu yunus gözü-ile göremezseniz işte, burada bu fıkra yerine oturur ( Laz dede mezar taşını ölme den kendisi yazdırıp hazırlatmış. Demiş ki ! hastayum dedum, hastayum dedum inanmadinuz, ha gelinde görun işte.. yani dede ölmüş. Evet değerli okurlarım dünyamız öldü ölecek, ne deniyor sera gazları Ozonu delmiş Amerika kısıtlan-ması için yapılan anlaşmaya imza atmıyor, sebepmi anlamış değilim belkide Amerika olduğu içindir sanki Dünya yok olacakta o kalacakmış gibi.. Bugün aşırı sıcaklar hortum felâketleri, sel felâketleri, Toprak kaymaları, Zelzeleler, anormal büyüklükte haşarat dediklerimiz, zehirli Kene, Onsantim büyüklüğünde et yiyen örümcekler, dev deniz anaları, hiç bu göstergelere kafa yoran varmı? Gelecek aşırı sıcaklar kuraklık içme sularının tükenmesi, Orman yangınlarının yeşili yok etmesi, zehirli denizler zehirli hava. Sorarsanız neden bunlar? İnsanlı-ğın refahı için diyeceklerdir.. Maalesef tükenen bir dünyada hala aymayan yarın- lara gelecek nesle herşeyi bitirmekte olan bir insan oğlu, “ Açın gözü efendiler,” tükenmekte bu dünya bakarsınız ki yarın çok geç olacaktır..
Değerli okurlarım bir devamı diğer yazımda sizlerle gene, güney doğumuz ve şehitlerimiz, ayrıca futbolumuz gibi konularıda yazacağım bekleyiniz hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.. Erd. Dansuk // 11, 8, 2006 Alm

www.erdogandansuk.com

Ondan Bundan..
10- AĞUSTOS- 2006

Bugün on ağustos ikibin altı.// yine ondan bundan deyip birşeyler yazayım diye düşünüyorum ama ne mümkün hiç birşey yazmak gelmiyor içimden. Neyi nasıl yazarsınız? Sabah haberleri yüreğinizi karatmış İsrail bir aydır vuruyor bini aşkın ölü var dört yüzden fazladı oniki yaş altında çocuklar hele birde henüz on günlüğü de var yani harbin yirminci gününde doğmuş otuzuncu gününde şehid..
Ne acıdır ki baş ucunda bir İsrail azraili Zafar işareti yapmış. Tarih hiçbir zaman yanlışı af etmez, İsraili kim af ederse etsin tarih af etmeyecektir, öcünü bebek-lerden alan bu acımasız katliama insanlık dur demelidir.Bakınız bugün bu vahşet nereden ileri geliyor onu iyi bilipte değerlendirmek lâzımdır. Bakınız buna bazı- ları harp diyebilir bunun adı harp olamaz bu bir aşırı korkunun dışa vuruşudur, çünkü İsrail “Hizbullahtan! bu direnişi beklemiyordu, otuzuncu gün bugün halen bir ilerleme yok ve enaz onlarda israile zarar veriyor verdiriyorlar,işte esas mese le burada İsrail daha evvel bütün Arap alemini yirmi günde susturmuş harbi nok-talamıştı. Bugün mü bir başka direniş var? Yirmibirnci yüz yıl atomdan da güçlü bir başka bomba icat etti “ Canlı Bombalar. Yani kendisini ölüme adamış binler-ce, onbinlerce . Şimdi bu nasıl oldu demeden önce bir düşünmekte fayda var sanıyorum, evet herşey bundan böyle gerek Amerika için olsun ve diğer Emper- yalist devletler için olsun kolay olmayacaktır kanısındayım..

Ben birazda gazetecilik dürtüsümüdür ne bu işi iyi bilen bazı uzmanlarla da konuşmalarım oldu, izin verirseniz biraz temas etmek istiyorum. Benim Alman-yada bir Bistro yemekli lokalim oldu birkaç zaman işlettim şu terörün Türkiyede en acımasız olduğu günlerdi. Bulunduğum şehirde İlticacı kampı var her gelen yeni ilticacılar oraya gelir ve benim müşterim olurdu.Bütün doğudan kaçan hatta Pkk dan kurtulayım diye kaçanlar dahil burada Pkk nın konturoluna giriyordu çünkü ( Heim denen bu kampta) ister istemez onların kontrolü vardı, onların haberi olmadan kampta nefes almak bile mümkün değildi, işte bu ortamda bazı aydın gençlerle tanıştım geç vakitlere kadar benimle dertleştiler, çoğu ailesi kur-tuluş olarak gördüğü avrupanın halbuki teröre bir adım bir basamak olduğunu anlayamadılar, malını davarını mülkünü satıp oğlunu Pkk dan kaçırdığını zanne-den çok aile buradan avrupadan oğullarının Bekaya gönderildiğini öğrendiler. Bir genç bana şunu söylemişti, iki şık vardı ya dağa çıkacaktım yada asker ola-caktım. Dağa çıkarsam devlet peşimde, Asker olursam Pkk ailemi kurşuna dize- cekti, Baba al gör halimi diye dert yanıp ağlamıştı, yani dağa çıkmamak için oradan kaçan birçok genç istemeden de olsa burada bu ortama sürüklendiler, birde işin psikolojik yönü vardı her hafta sonu illa ki Hamburgtan Yöneticiler gelir bunların Avukat vesaire işlerini takip ederler ve psikolojik beyin yıkama makinalarıdır bunlar. Bir yıl geçmez herbiri birer militandır artık hele Bingöllü ise birde. Bütün dünyayı gerekirse Türk yaparsınız da Bingöllüyü imkansız de-rim çünkü çünkü üçyıl onlara bir evlat ve kardeş muamelesi yaptım, paraları olsun veya olmasın benim vatandaşım dedim hep acaba bukadar Türk düşmanı nasıl olmuş bu insanlar diye kendi ölçülerime göre sordum ve soruşturdum. Şuna inandım ki bütün dünya ben Türküm dese bile hiç bir Bingöllüye bunu dedirtmek mümkün değil diye düşünüyorum. İnşallah ben yanılırım. Bunların içerisinde gene konuşmalarıma dayanarak ifade edeyimki şu canlı bomba işini de paylaştım. Daha ziyade bunların çocuk yaşta ailelerinin kendi gözlerinin önü-nde katledilmiş çocuklardan ayrılıp bilhassa psikolojik etki altında Cennet vadi ile Ölüme hazırlandığını anlattılar.Sonra düşündüğümde böyle bir gerçeğin de-mekki insanın üzerinde ne gibi etkiler yapabildiği gerçekten düşünülmesi lâzım dır diye düşündüm, işte bugün kıyaslandığında Hizbullahın artık onlarda biliyor ki kaybedecek başka birşeyleri yok sonunda ölümse zaten hergün öldüler elli yıldır her gün kan her gün ölümmü olur? O nedenle İsraili düşündüren budur. İsrail bugün kendisi ölüm korkusu yaşamaktadır. Sebepmi çünkü çok dar bir arazi çok sayılmaz iki tane Atom bombası bütün israili siler götürür, birtek şüphedir İranda acaba varmıdır? Sebep Rusya dağıldıktan sonra henüz tam açık lık getirilmedi acaba o karmaşada İranın eline geçtiyse korkusu vardır. Çünkü İran İsraili vurabilecek uzaklıktaki menzile ulaşacak füzeleri denemelerini yapmış başarılı olmuştur. Bugün Amerikanın telaşı, İsrailin korkusu bundandır.

Erdoğan Dansuk // 10, 8, 2006 = Alm
www.erdogandansuk.com

ONDAN BUNDAN.. “ Yeni Başlangıç = 2 = “

TÜRBAN….. 5, 8, 2006 = Alm

Değerli okurlarım ben bazen dikkatimi çeken ve benim tuacibime giden bazı olayları kendi ölçülerime göre sorgularım, yani bir aksi görüş gibidir. Artık adına ne derseniz deyin. Bakınız bugün gene sizlerle günümüzde kamu oyunuda düşündüren bir olay var, ona temas etmeden geçmeyeceğim geçtiğimiz yıl bir olay beni düşündürmüştü müsade edinde oradan başlayayım. Değerli okurlarım izinde Erdekteydim bir akşam ben, baldızım ve bacanağım gazinoda oturuyoruz, hemen iki masa ilerimizde dört hanım okey oynuyorlar, gayet normal bir genç taze gelin, karşısında oturan kayın validesi imiş, sağında baldızı, solundaki de görümcesi dedi sordum tanıyorlarmış. Erdekli bir aile, işin buraya kadar olanı çok normal, fakat dikkatimi çeken yani sorgulamak istediğim başka. Kayın vali-de başı baş örtüsü var normal herkesin baş örtüsü gibi, Baldız modern, görümce modern, kollar kısa baş açık. Fakat geline gelince zayıf narin mi narin, başı sık-ma baş türban ayağında pantalon, mantosu yerlere sürünüyor her ikiside beyaz.
Hemen solunda Bebek arabası bebeği yanında, bir ara ayağa kalktı bebeğine bir şey verdi arkadan görüntüsü omuzdan omuza otuz santim bile değil, öyle narin öyle çıtı pıtı derler ya belkide yirmisinde bile değil. Henüz bitmedi elinde sigara sı uzun filitreli ve gazinoda bu kızımız elhamdülillah müslüman, yorumu siz sev gili okurlarıma bırakıyorum. Şimdi iki gündür yine toplumun acıyarak sahiplen-diği ve üzüldüğü bir olay ……….. isimli çocuğun Çanakkale şehitliği gezerken çalınma olayı, iki gün oldu çocuk bulundu ve bir yığın rezalet herkesin malumu burada ayrıca anlatmak istemiyorum.Yanlız burada da annenin Türbanlı bayan olması Gayrı meşru çocuğunu kendi elinle öz babasına teslim ettikten sonra yaratmış olduğu feryâda bakın. Şimdi anlamış değilim bu toplum ne yapmak istiyor? Eskiden adap diye birşey vardı, erkân vardı, ar utanma vardı, tamam yap mışsın kardeşim amma bu kutsal dine hiç zarar vermiyormusun? Kendini bir sor gulasan bilmiyorum daha iyi olur gibi geliyor, sıradan bazıları belki daha kötü-leri de yapıyorlar ama nasıl ki bu iki olayda beni etkiledi çünkü ben dine karşı değilim hele dinsiz hiç değilim fakat neden? O türbanı bağlamışsın neyin tarifini yapıyorsun? Bir yanda Türbanı takmış sözde müslüman diğer yanda veledi zina ve televizyonda hanım hiç birşey olmamış yokmuş gibi rahat üstelik hafta son-larıda çocuğu gidipte ziyaret te ediyormuş. Bu nasıl iştir bir anlayan varsa lütfen banada anlatsın?? Lütfen diyorum LÜTFEN DİYORUM ….
Yani bu demek ki ! bir şey kokarsa tuzlarsınız kokmasın diye, Ya ! ya tuz kokarsa? Bu böyle gitmez bu toplum bu melaneti temizlemek mecburiyetinde değilmidir. Kokuşmuş toplum kokuşmuş insanları dışlamak, onları toplum dışı etmek mecburiyetindeyiz aksi bizde onlara benzeriz. Toplum dışına atın konuş-mayın selam vermeyin selâm almayın bakalım nasıl yaşanırmış? Bugün elimiz-de tek silah kaldı toplumun dışına itiniz..
Erdoğan Dansuk 5, 8, 2006 = Alm
www.erdogandansuk.com