BAKINIZ… ( 18 )
Futbola Dair, ondan bundan yazılardır ..
1-) Sevgili okurlarım, hepinizi sevgi ve saygılarımla kucaklarım. Bugün gene ben alışılmışın dışında bazı şeyler karalamak istiyorum, diğer yorumcu arkadaşlardan bir başka açıdan bakıp birşeyler yani demek istiyorum, futbolu yorumlarken öyle klasik ben demedim mi işte böyleydi gibi değil. Şimdi hemen şunu ifade edeyim ki dün ikibinbeş - ikibinaltı Futbol liginin son iki haftası kaldı ve Fenerbahçe ve Galatasaray başa baş puanlarla mücadele vermekteler, şampi-yonluk heran halen belli değil biryere kadar bellide işte bu son iki hafta çünkü futbolda olmaz diye birşey yoktur o nedenle bekleyeceğiz. Şimdi her yorumcu futbol köşe yazarları sezonun başında yorumlar yaparlar meselâ derler ki işte şu nedenlerle şu takım şampiyon olacaktır.Bizde öyle düşünürüz şu takım derken takımın geniş kadrosuna kaliteli yedeklerinin olup olmamasını kaale alırız. Geç-tiğimiz yılda böyle dedik, hatta futbolu ralliye benzeterek bir maraton koşusu olarak niteledik, misal bir otuzdört etaplı bisiklet turu gibi değerlendirdik çünkü her hafta her etapta bir başka zorluklar vardı, sakatlıklar vardı, cezalar vardı, çeşitli nedenlerle iniş çıkışlar vardı nihayet son iki haftaya ramak dünkü maçlar-da Galatasaray Ankara spora dört gol atarken, Fenerbahçe,Trabzonda öldü öldü dirildi ilk devre bir sıfır mağlup iken maçı üç iki alması ne derece bu işe inandı-ğını gösterdi. Puanlar gene başabaş omuz omuza iki güzide takımımız rekabettir uzun yıllar sürmüş daha uzun yıllarda sürecek bir tatlı rekabet olmalıdır..
2-) Bu sabah gazeteleri okurken dikkatimi çeken bazı yazılarıda burada sizler-le paylaşmak istedim. Dün ve bir önceki gün sayın Kazım Kanat beyin yazısı dik katimi çekti ne diyor sayın kanat Tigana hemen gitmeli diyor, bunuda onaylamı-yorum sebebine gelince önce bir alternatif bulması lâzım hadi onuda yolladık sayın Kanat kardeşim bakınız şu üç yıl bitti Beşiktaşın o beş kırmızı kartlık ceza dan sonra Takım bir türlü kendine gelmiş değil, nedenmi? bir sefer özgüvenini kaybetti bir düşünün ligin ilk devresi bitmiş Takımın lider ikinci ile aranda on puan fark varken sen ligin sonunda on puanda geriye düş işte bu takımda hatta bütün camiada şok etkisi yapmazmı işte olan budur. Ha toparlanırmı tabii ki am-ma işi bilen yönetimle çok ciddi bir çalışmayla olmaz diye bir şey yoktur. Kulüp olmak, hatta bir büyük Dünya kulübü olmak öyle hiçte kolay birşey değildir. Önce saygıya dayanan bir disiplin mecburiyeti vardır. Yöneticilik ciddiyet ister. Bakınız sayın Kanat size bir küçük misalle bir şeyi arz etmek isterim, sizinde gözünüzden kaçmamıştır sanırım. Bayern münchen takımı Kulüp olarak bir dünya kulübüdür geçtiğimiz hafta futbol menejeri sayın Hönes! Futbolcuları Balack için şöyle bir ifade kullandı. Biz kendisine bir değer biçtik verdiğimiz miktar dünya standartlarına göre hakkı olan bir para, ama o buna hayır deyip pazarlığa sokmak istedi biz onu o andan itibaren bizle olan işini bitirdik yani bu ne demek biz kulübüz Dünya kulübüyüz öyle küçük hesaplarla üç aşağı beş yu-karı gibi bizim işimiz olmaz deyip kesti attı. Şimdi soruyorum o futbolcu geri dönsede özür dilesede artık kulüpte işi olmaz.Şimdi bunda nevar diyenler olur? Burada ciddiyet yatar, güven yatar, idarecisine, taraftarına, kulübün formasına, renklerine, bağlılık, saygı yatar yani bir Balack ne kadar büyük olursa olsun bir Bayern den daha büyük olamaz yatar. Şimdi şunu hemen ifade edeyim sayın Tigana Beşiktaşa birşeyler vermeğe geldi. Futbol bir sefer boyacı küpü değildir önce renkleri tonlarını ayıracaksın yani boyayı hazırlayacaksın ki badana gibi yani boya gibi olsun ben yaptım işte boyadım olmaz. Ama misal olarak verdim birde şu var yabancı olması onun için tabiiki dezavantaj, çok yabancı hoca gelip hemen birşeyler vereceğini sanıyor bir sefer iyi bir analiz yapmadan hemen benim bildiğim bu ben yaparım olur havasına giriyor futbolcuyu tanımadan onun meziyetlerini bilmeden onun huyunu karakterini bilmeden başarılı olmak çok zordur. Her gelen yabancı hoca bence takımdaki yıldız futbolcularının veya devamlı oynamış futbolcularının meziyetlerini çok iyi bilmesi için onların geç-mişteki maçlarını vidiodan seyredip ona göre karar vermesi lâzımken malesef işi ucuz yönden kapatmaya çalışıyorlar. Esas mesele esas suçmu desem burada, şimdi Tigana Sergen yalçını nereden tanısın ne huyunu nede suyunu bilir, onun için gelen hocalar eğer bence gittiği bir yeni kulüpte başarılı olmak istiyorsa çokmu çok çalışması ve birlikte olacağı futbolcularının en ince noktaya kadar özelliklerini öğrenmek onun özüne inmek için çaba göstermek mecburiyeti olma lıdır diyorum, eğer bir yabancı hoca bu gayreti göstermiyorsa helbette başarı şan sı olmayacak ve geldiği gibi geri gidecektir.Aslında bence Del Baskue belkide faydalı olabilirdi ama işte gereken emeği göstermediği için başarılı olamadı.. Yabancı bir hocaya takımı teslim etmeden evvel bu işi iyi bilen iyi bir menejere ihtiyaç vardır bizim düşüncemize göre bu menejer de diyebiliriz futbol şube sorumlusuda hem takımı hemde antrenörü takip edecek Başkana yönetime rapor edecektir. Neyimi? herşeyi çünkü o sorumludur takımın başarısından futbolcula-rın giyiminden kuşamından yemesinden her şeyinden sorumludur, ancak Dünya kulübü böyle olunur.Adam milyon dolarlarla konuşuyor transferde parasını alıyor maçı var sahada bir hafta sonra derbi oynayacak şampiyonluğa oynayan bir takımın has oyuncususun bir sarı kartın var veya sarı kart sınırındasın bir daha gördüğün an gelecek hafta sahada yoksun. “ bir Hasan Şaş misali. “ kimse yanlış anlamasın benim buradan kastim Hasan Şaş değil bütün diğerleride yani öyle bir gözümüz dönmüş ki hemen gidip hakeme bağıracağız sanki herşey düze lecek olmaz öyle şey, bunun altında bence eğitimsizlik yatmakta ikincisi yöne-timde suç ne olursa olsun cezayı yönetim olarak sen ver bakayım biz bekliyoruz federasyon versin üstelik efendim çokmuş ceza birde hakemlere çullan, efendim suçlu ara yönetimler kendileride biliyor amma gelde anlat, aslında varya federas yon olarak bunun peşine düşen böyle yönetimlere de ver cezayı çek futbol mah-kemesine menet ya adam gibi olsunlar haksızın peşine haklıdır diyerek savunma sınlar bakın ozaman ne statlarda ne stat dışında kavga olur. Şimdi soruyorm sayın başkan Aziz Yıldırım Bey allah aşkına o Trabzona giden Fenerbahçe kafilesinde çıkan satırlar,Baltalar, Döner bıçakları bunların hiç savunulacak yanı varmıdır? Böyle bir taraftara koskocaman Bir Fenerbahçenin ihtiyacımı vardır bu nedir? Bu edepsizlik değilmidir? Böyle bir şey olmaz eğer bu tip insanların Fenerbahçe camiası ile bir ilişkisi varsa lütfen hemen tespit edilip camiadan uzak durmaları lâzımdır, bu söylemlerim sadece Fenerbahçe için değil bütün kulüplerimiz içinde geçerlidir. Futbol spor bir kardeşlik olacağı yerde malesef bu tip insanların yüzünden statlar kan gölüne dönmektedir olmaz öyle şey, bu şekil davranışlar ne spor camiasına ne futbol camiasına hiçmi hiç fayda sağla-maz, böyle gördüklerimiz varsa derhal uzak tutalım camiamız nekadar temiz olursa ancak insanımız da mutlu olacaktır. Lütfen Akıllı olalım diyorum…
3-) biz işimizi dünkü maçla yoğunlaşıp Fenerbahçe –Trabzon diyelim. Fener-in dünkü oyun tarzında ve Trabzon spor hocasının yattarayı yedek kulübesinde bekletmesinin nedenini bende anlamış değilim hatta bir ara düşündümde acaba hocanın gizli anlaşmalarımı var dedim? Düşününüz bir kerre “Yattara” çok yön-eticinin çok hocanın ah! Bir bizde olsa dediği adamın yedek kulübesinde oturma sı aklım almış değil her neyse neye hükmetmişse hoca ona sorulmalı? Düşünün bir kerre benim daha evvelde Trabzon adına yazmış olduğum bir yazımda yatta-radan bahsederken Trabzonda dört lokomatif var,Fatih Tekke,Gökdeniz diye say mışım, diğer iki lokomatifte yattara demiştim dün sahada görmeyince acaba bir sakatlık falanmı diye düşündüm fakat anladım ki sadece Hocanın fantazisi imiş, bu kadar bonkörlük nerede olur bilemem ama dünkü oyunda bu tamamen Fener-bahçeye yapılan bir kıyaktı bence. Bakınız dünkü oyunda dikkatimi daha çekti, Fenerbahçede Ümit özat Takım kaptanı lige başladığından bu yana diyebilirim benim gözümde değişik gördüm meselâ geçtiğimiz yıllarda sezonun başında da sol kanattan bindirme yapıp solaçık gibi hücüma kalktığında rakip takımın on sekizinin köşesine kadar gelir tekrar geri dönüp geriden sayılacak bir noktadan Penaltı noktasına doğru sağ ayakla ortalar yapardı, dün oynadığında bütün ileri hücumlarda bukez rakibin sol kanat sıfır noktasına indi demek ki bir fısıldayan olmuş diye düşündüm sıfır noktaya inip geriye yani penaltı noktası dışına işin doğru yönüyde buydu. Şimdi bakınız işi sadece bu yönden sizinle tartışalım ister seniz dün eğer“Yattara” ilk devre sağ açıkta, yani sağdan daha açık kulübede olmasaydı Ümit Özat o kadar rahat hücuma kalkıp o ortaları yapabilirmiydi? Şimdi soruyorum öyle futbolcular vardır ki sadece ismi ile iki rakip futbolcuyu bağlar, karşısındaki adam tutamaz diye birde rezerve verirler, şimdi sen kalkta böyle bir oyuncun varken sağ açıktan dahada açıkta kulübede beklet anlamış değilim varsa anlayan söylerse bizde birşeyler öğrenmiş oluruz diyorum.
Sevgili okurlarım Fenerbahçeye gelince istim üzerinde büyük bir gayretin için-deler diğer kulüplerimizde öyle bir Galatasaray, Beşiktaş,Trabzon büyük diğer kulüplerimiz şampiyonluktan koptular ama üçüncülük, dördüncülük mücadelesi birde ligin altında düşmeme mücadelesi tabii ki maçlara renk katmak ta. Şimdi bu son iki haftaya girildi burada işler biraz karışık antrenörlerin çok sakin olması gerekli haftalar bunlar yani herşey heran değişebilir çünkü düşecek takımlarında hayati mücadelesi yatıyor burada kaybedilecek bir puancık şampiyonluğuda alıp götürecektir o nedenle diyoruz ki en zor en kritik anlar yani zaman bu zaman, kazasız belasız olaysız maçlar diyoruz. “ LÜTFEN “ sevgili kardeşlerimiz fut-bolun bir kardeşlik olduğunu hiçbir zaman unutmadan spor olarak bilip tanımlar sak dahada güzellikler görmek şansımız artacaktır diyoruz.
Sevgili okurlarım !! evet yarın kısmetse Türkiyeye , yani VATANA uçuyorum. Belki birkaç gün yazılarıma ara verebilirim tekrar kavuşmak dileklerimle hepini-zi sevgi saygı ve hararetle kucaklar mutluluklar dilerim benim sevgili okurlarım.
Erdoğan Dansuk
1- mayıs-2006-
www.erdogandansuk.com