BAZI ŞEYLER- DÖNGÜ:( 1 )

23. März 2009

BAZI ŞEYLER …

BAYRAMLAR… = DÖNGÜ.. ( 1 )

Bugün 09,ocak, 06 bugün kurban bayramı arifesi yarın kurban bayramı,
yinemi gurbet demede dur bakalım, evet genede gurbet sayın okurlarım Vatan-
da olamamanın acısı bir yanda yürek yakarken,diğer yanda oh be iyiki burada-yım dedirten olaylar var Türkiyemde. Kar yolları kapatmış ulaşım çok zor kar, yağmur, sulu kar ve buzlanma yollarda yani bu demektir ki lütfen evinden ayrıl-ma hani birde hasret, yani özlem varya yatan insan ruhunda dokuz gün tatil
kavuşmak köyünü, eşini dostunu, hatta dost bildiklerini görebilmek ve üstelik felâketler zinciri bir kâbus gibi çökmüş “ Kuş Gribi “ belâsı, nereye el atarsan ayrı bir dert, Hükümet açıklaması enaz beşaltı vilayette karantina olayı. Biliyor-musunuz bugün arife yarınsa kurban bayramı etli Bayram aylardır et girmeyen fukara evlerinde belkide bir etli yemek pişecek insanlar sevinecek diye düşün-müştüm bu kadar badire içerisinde ne derecede mutludur ki insanlar? Her yanı bir kâbus sarmış ölümün nereden geleceği nasıl geleceğini sorgular olmuşlar? Mutluluk dizeleri boğazlara dizilmiş yaşlılar hastalar hastahaneler kıyasıya dolu her sokak her mahallede gencecik insanlar müptelâyı derde karmış kanser,verem
gibi hastalıkların girmediği mahalle sokak ev kalmamış, ne bir temiz hava nebir sağlıklı gıda, görünüşe bayıldığın bir sebze ve meyvenin hangi hormonla takviye
li o şekle sokulduğu ayrıca sorgulanmalı, hangi eti nasıl, hangi sütü, tavuğu, yumurtayı nasıl sağlıklısını bulupta yeriz derdine düşülen bir memleket olmuş benim memleketim.. Bakınız yarın kurban bayramı insanlar ne derece ne kadar mutludur bilinmez ama şu varki bir kâbus bulutu yüklüdür, insanlar geleceğine korku ve şüphe doludur,çünkü insanlık dejenere olmuş yaşamak adına, kendi yaşamı için bir diğerini ezerek birşeylere kavuşmayı mübah sayan bir toplum yaratılmış sokaklarda soygun tecavüz gencecik insanların uyuşturucu batağına düşmeleri bir sosyal yara ve mutsuz insanlar, Aile mefhumunun çöküşü gibi sos-yal içerikli problemler ve işsizlik geçim derdi, sokaklarda terk edilmiş çocuklar bir kâbustur çökmüş Memleketimin üstüne , ama unutmamak lâzım ki biz gene de şükür etmemiz gerek Dünyamız bugün artık okolojik dengenin bozulması nedeni ile insanlığın çok büyük sıkıntılar yaşayacağını haykırıyor fakat biz hep ayni nakarat bildiğimiz şarkıyı çalmaya devam ediyoruz, bilinmez ne zamana kadar sürer amma kaçınılmaz bir DÖNGÜDÜR, bu ..
Pakistanda zelzele sonrası milyonca insan sıfır altı otuz dereceye varan soğukta yardım eli değmemiş masum insan ve umursamayan insanlık, Türkiyede ve gene dünyaya korku salan Kuş gribi salgın hastalık ve ondanda kötüsü ne bilirmisiniz Televizyonlarda her gün her sabah insan sağlığına, aile ahlakına son derece zararlı kuşum Aydınmış, Banu alkan ve kadınların o hali görülmeğe değer, diyeceksiniz ki seyretmeyin efendim, haklısınız seyredilecek bir başka proğram yok ki Yurt dışından ancak beş kanal seyrediyorum. Kanal D , Atv , tgrt , her biri bir ayrı alem sabahları Seda, Aydın, vesaire ve öğlenden sonraları yine bir başka dert Esra ceylan ve diğerleri. Diyeceksiniz ki seyretmeyin efen-dim zaten öylede yapmak istiyorum amma ister istemez birde mecbursun evde karşına çıkan bir başka proğram yoksa …….. ha burada bir nokta koymak istiyor
Hükümete ve savcılara bir çağrıda bulunuyorum. İnsanlar bu proğramları seyret-mek mecburiyetindemidir? En azından bu memleketim adına bir işgücü kaybı olarak yorumlanır yasaklanamazmı? Sabah saat dokuzdan akşam dörde kadar televizyonlara devletin vermiş olduğu karar yönünde eğitici sanat öğretici veya tam teşekküllü Dersanelerin uyguladığı ve öğrettiği proğramlar genç talabelerin istifadesine sunulamazmı? Hem aileler masraftan kurtulma babında hem gelecek nesillere hizmet babında proğramlar uygulanamazmı ? diyeceksiniz ki olmaz efendim dersaneler kapanır sonra orası bir ekmek kapısıdır, meselâ yani..
Değerli okurlarım bu yönetim bu iktidar bu işi yapamazsa hiç bir iktidar yapamaz bunu iyice bilmekte yarar vardır sebebine gelince tam kadro tek parti iktidarı ama demek ki bildikleri birşey var onların zamanında bile televizyon-lardaki bu rezalet diyorum artık en uç boyutlara ulaşmış insan ahlakı aile ahlakı kırılma noktasını zorlamaktadır . buradan bu bir suç duyurusu kabul edilirse gereğinden fazla mutlu olurum. Benim milletimin bu kadar azap içinde kıvran-dığı bir ortamda bana göre küfür gibi bir şeydir bu çılgınlıklar yok efendim Murat Taşdemir, Banu Alkan sanki bütün işler bitmişte sadece bumu kalmış ??? vah ! benim Memleketim canım Vatanım TÜRKİYEM….

Evet yarın mubarek kurban bayramı hayırlı uğurlu olsun bütün insanlık ve müslümanlık alemine umarım kuş gribi de önlenir boş yere masumlar ölmez, fakirler belki bir tutam ette yerler hani, trafikte insanlar ölmez dünden başladı Derincede İzmit onüç ölü hele yollar karlı, yollar kaygan ve çok soğuk ve birde hasret olmasaydı,şuanda ben üçbin kilometre uzaktayım vatandan amma gönlüm gene sizlerle beraber nerdeyse gurbette yetmiş bayram eder birde bana sor nasıl mış diye. Zor dostum zor nasıl der ya şair,gurbete çıkmayandan Şair olmazmış diye bizleri “Zühreye Tahir eyleyipte, Şair eyleyen gurbet “ ne kadar zulmün varsa yükledin, yüklemeye devam et; devam et gurbet, devam et GURBET.. İşte böyle bir günde gene efkâr dolu bir özlem yazısıdır belki bazılarını incitmişte olabilirim. Affınıza sığınır bir yanlış yaptıysak af dileriz. Sevgili okurlarım yarın kurban Bayramı en candan en yürekten kurban Bayramınızı kutlular mutluluklar dilerim benim canım okurlarım…

Erd. Dansuk – 09 , 01 , 06 - Alm

www.erdogandansuk.com

BİR GARİPLİK ÇÖKER.. öyle bazen ya hani , meselâ yani..

23. März 2009

SEVGİLİ OKURLARIM !! MESELÂ YANİ- “ 1 “

Evet bugün gene sizlerle şöyle biraz üç beş hasbıhal olsun dedim gerçekten yaşlandıkçamı olacak ne? bazı anlar var ki öyle dalıyor göz
lerim o anı Vatanda yaşıyorum, öyle bir toparlanıp kendime geldiğim-de sanki yüreğimden ılık ılık birşeylerin aktığını koptuğunu hissediyo-rum. Evet ne kadar zormuş gurbet bunu şöyle yaşamayana anlatmak zordur bilirim, yani Nasreddin Hocaya hanımı sormuş, gurbet, gurbet diyorlar hoca! gurbette neki? Hoca hemen kapının arkasına saklanmış beni görüyonmu ? Hanım demiş ?Görmüyon değince, aha işte gurbet bu demiş Hoca, yani görememek!yani görüşememek.gurbetin uzağı ve yakını,hepsi birmi? bence değil meselâ acı, acı bir haber telefon elin-den düştüğünde en azından kavuşmak şansı vardır uzaktaki ben, ve acı haberlere düçar uzaktaki yakınlar gibi öyle dalgın öyle perişan yani…

Sevmekse en güzelini seveceksin,yaşamaksa en güzelini yaşamın ve
mutluluk şarkıları söylenecek, resmin canlandığında tualinde belki sen
hayata dair yaşama dair diye birşeyler fısıldadığında kulağa gülüpmü geçeceğim? Tabii ki yaşam adına,Büyük sevdalar,büyük aşklarda var-dır ve yaşanmıştır diyeceğim ..SEVMEK !! Sevmekse en güzelini; en güzelini sev diyeceğim. Çünkü yaşam okadar kısa ki,hele birde çirkin-likleri katarsan, zor dostum zor demekten başka çaremizmi kalır?
Bütün zorları kolaya çevirelim arkadaşlar.Bunun da tek yolu vardır bence çok çalışalım, sevelim dünyamızı insanımızı yaşamı biraz olsun yaradan aşkına yaradılanı sevelim bakınız aslında hiçte okadar çirkin değilmiş diyelim.Gençlere sesleniyorum lütfen çok üretelim, Türk gencine yakışır şekilde, geleceğe dönük çocuklarımıza,torunlarımıza mutlu yarınlar yaşatacak bir dünyayı onlara zindan etmeyelim, vatan-ımıza,dünyamıza sahip çıkalım bu hepimizin şiarı olsun diyorum. Bakınız nereden nereye bir pazar yazısı diyelim …

SEVGİLİ OKURLARIM!! Burada sizden yine bir ricada bulunacağım .. Eğer mümkünse bu sahifemizin devamı gene sizlerin
gayreti ile olacak bize spansor olmak,eğer mümkünse sayfamızda ilanlarınızı bekliyoruz .Sevgiler saygılar hepinizi çok seviyoruz…

E.Dansuk // 8, 1, 06 – Alm www.erdogandansuk.com

BAZI ŞEYLER- ONDAN BUNDAN..

23. März 2009

BAZI ŞEYLER …
ONDAN BUNDAN ..

Evet bugün gene bazı şeyleri ondan bundan diye yorumlayacağız, meselâ neden her zaman söylerimya hani biz koştukça kaçan zaman bir türlü yetişeme-diğimiz sahip olamadığımız güzellikler, hep bizlere uzak, uzakmı olacaklar? Bakınız yarından sonra bir yıl daha “ rüçen “ yapacak yani Almanın dediği gibi kayıp gidecek şöyle bir geriye dönüp baktığımızda nelerin gidip kaybolduğunu,
Sevdiklerimizin bir bir aramızdan ayrılıp gittiğini üzülerek nasıl kabullendiği-mizi halâ bilmeden nasıl yaşamanın mahurlu bir yaşam olduğunu anlatabilmek için ne denli zorlandığımızı kime nasıl anlatacağız. Bir yılı daha gömmek bilin-mez ne demektir acısı ve tatlısı ile bir yıl daha geride kaldıysa, hele bu son yıllardaki felâketler tahmini imkânsız ölüm olayları güney Asyada Tsunami, üçyüz bini aşkın ölü Pakistanda zelzele felâketi,Afrikada açlık sefalet, Amerika-yı vuran hortum felâketleri ve halen gözü kapalı insanlık ,olsun hep bende olsun, oğlumda, kızımda, karımda olsun, yani hep bizde olsun nasıl bir duygudur bilin-mez , hani doğarken hep eşit doğardı insan ?Afrikada aç bebeler, filistin, ırak, afganistanda bombalar altında doğup gene bombalarla can veren analar, babalar, bebeler ve bir yıl daha geçti yarından sonra ikibin altı bizde ihtiyar sayılmasakta, gençte sayılmayız hani altmış sekiz olacağız bir hayli zaman demek bakmışsınız gelecek yıl bu zaman belki aranızda olmayabiliriz ,hiç birşey fark etmeden bir elveda bile diyemeden yani, kimin nerede, nasıl yani gideceği bellimi olur nasıl demiş “ Cahit Sıtkı Tarancı Otuz beş yaş şiirinde” / Ölüm bu gelecektir herkesin başına / kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?/ Bir namazlık saltanatın olacak,/ Taht misali O musallaha taşında .. Demektedir işte değerli dostlarım kimbilir nerde ne zaman, kim derdi ki bir zelzele 8, 9 büyüklüğünde okyonusların isyanı binler-ce, onbin, yüzbinlerce insanın telef olması, okolojik dengenin bozularak iklimle-rin tamamen yok olması, açlık, kuraklık, hortum felâketleri sel felâketleri gele-cek yıllar için hiçte iç açıcı olmadığını bütün uzmanların söylemesine rağmen bizler yaşama gene ayni nakarat devam etmekteyiz,yani bende var oğlum, kızım,
karımdada olsun, yani ölen ölecekcikmiş ne yapalım kardeşim ben ölmeyeyim
de kim ölürse ölsün mü diyeceğiz yani “ Egoismus “ ..Yarından sonramı yeni yıl
yepyeni umutlarla sarılacağız yaşama sevmekse en güzelini yaşamaksa engüzeli- ni diyeceğiz ama biliyoruz ki en güzelini bulmakta yaşatmakta zor bir uğraş buna rağmen bu uğraşa canı gönülden taraf olacağız çünkü insanlığın gidip bir başka gezegende yaşaması olamaz bu dünya bizim dünyamız bu insanlar bizim kardeşlerimiz .. İnsanın insanları ezerek yaşadığı ve yükseldiği bir dünyada artık insanlığın bağzı şeylerden ders alması gerekir diyoruz , yarın geceden sonra bir yılı daha gömmeye gidiyoruz Almanın dediği gibi gute Ruçen diyeceğiz yani güzel kayacakmış yeni yıla şöyle kayarak girecekmişiz hep kayarak gelmedikmi
hayatın bir kaydırak olduğunu unutmayalım ? evet yarından sonramı ikibin altıya hoşgeldin merhaba diyeceğiz dünyamız için insanlık için Vatanımız için hayırlı uğurlu olması dileklerimizle, öyle bir dünya istiyoruz ki bütün kötülük-lerden arınmış olsun…………. Devam edilecek 29 / 12 / 05_ Erd-Dansuk

Yazımızı burada noktalayıp biraz ara vermişiz bugün 7/ ocak / 2006 yani sekiz gün aradan sonra buyurunuz üçgün sonra mubarek kurban bayramı gene sevdik-lerimize mutluluklar dileyeceğiz sanki dilemekle herşey olacakmış gibi hep umutla yaşamak, milyonla hacımız kutsal topraklarda Allaha niyaz, Allaha dua etmekteler, inşallah mubarek günler hürmetine duaları kabul olacak..

Televizyondan seyrettim Japonyada evlerin damlarının üzerinde dört metre kalınlığında kar insanlar kürek kürek kar temizliyor, Çinde ha keza öyle korkunç bir kış Dünyamız kontrolden çıkmış azap günleri insanlık hani vardırya bindiği dalı kesmekte hiçbir şekilde pişmanlık duymuyor sadece ve sadece günü kurtar-mak gün yaşamaktan başka düşüncesi varmı sanıyorsunuz hayır efendim ben var sam olsun bu Dünya yoksam bana ne efendim diyenler sayesinde işte hep bu felaketler kuş gribi çığ olmuş yağıyor insan, insanlığın üstüne bizmi halâ kısır döngü ne olacakmış canım havasındayız, hadi hele bir devam ederse hastalık göreceğiz kaç milyon turist gelecekmiş benim yurduma? Oturmuş hesap yapıyo-ruz dünya hop oturup hop kalkarken üstelik kuş gribini zatürriye yapıyoruz, kimi
kandırıyoruz ki anlamışta değilim varsa bir anlayanda bizede anlatsa iyi olur. Sevgili kardeşlerim insan kardeşlerim! Şunu unutmayın bu dünya artık bu insan çöplüğünü kaldırmaz duruma geldi bu bir bunu iyi bileceksiniz ki çare üretin..
Bilhassa vurguluyarak söylüyorum dört hanımdan otuz çocuk sekiz hanımdan elli çocuk üstelik televizyonlarda sanki bir matahmış gibi, sanki bir üreme harası gibi getirip ulusal televizyonlarda baş tacı etmedik mi ? insanlar üreyecekmiş neden Ağaya maraba yani amele lâzımmış, bakınız cehalet okumamış insanın soruyorum size çöplük olmaktan ne farkı var cehalet? eğer bir aile bir baba o evleda yeteri eğitimi veremiyecekse şunu hemen gene basarak ifade edeyim ki dünyada on yıl sonra hiç bir cahil insan en basit işlerde bile iş bulamıyacaktır, peki bu insanlar ne olacak diye sormayın olanlar zaten olmaya başladı ve devam ediyorlar şehirler kapkaççı doldu masum insanlar kadın kız kızan korku içinde değilmi geceleri yanlız sokağa çıkmak kolaymı oldu hele birkaç yıl daha gözüne kestirmesinler evlere girip insanları evlerinden alacaklar. İşte böyle bir düzende işte böyle bir dünyada yaşamanın hiçte kolay olmadığını bilmek ve algılamak mecburiyetimiz yokmudur? Böyle bir duygular içinde düşünmek bile zor, yeni yıl ve bir kurban bayramı arifesinde…

Aksi halde üretmeden tüketmek sadece tüketen topluluklar neresi temiz kaldıki?
Bakınız misal onbeş yıl evvel cep telefonları yeni çıktığında hergün bir başka haber bu telefonlar kanser yapar diye çok büyükte bir karşı tavır vardı, şimdi soruyorum lütfen o gün o karşı tavrı koyan insanlar nerede diyebilirmisiniz bunlar bu telefonu kullanmıyor? evet sadece misal olarak verdim,bugün görün-mez felâketlerle boğuşan insanlık yarın nerde nasıl öleceğini bilemeyecektir..
Yaşam hiçte o kadar kolay değil ve olmayacaktır çünkü insanoğlunun gözü aç ve hiç bir zamanda doymayacaktır, gelecek nesil torunlar, onların torunlarına hiçbir zaman yaşam şansı kalmayacak bir dünyada sadece yazıklar olsun demek şansları bile olmayacak belkide bayramlar, kurbanlar, kurbanlıklarda olmayacak tır.Üç gün sonra kurban bayramı ne mutlu ki bugün varız bir nebzede temiz ne-fes alabiliyorsak kendimizi şanslı saymalıyız kaç yıl sonra ne olacak nasıl olacak mümkünmü kestirip atmak kim derdiki kuş gribi dünyayı kavuracak henüz daha anlamış bile değiliz sanki rüyada bir şey çocuklar tavuklarla içiçe anneler sakla-yarak pişirip yeme peşinde görevliye vermiyor hatta kavga edecek.(CEHALET)
Vah! Benim memleketim güzel insanlar yurdu, ahıtlar yakacağız ah! Kuş gribi memleketi kavurdu diye..Sevgili dostlar değerli okurlarım ne desek ne söylesek ki yaşanmadan hiç birşey bilinmezmiş yaşayıpta görmekmi lâzım bilmiyorum.. Böyle bir zamanda böyle acılı bir ortamda aslında yazı yazmakta zor işmiş, hepinizin yeni yılınızı, mubarek kurban bayramınızı en candan dileklerimle kut-larım, sağlık sıhhat afiyetler, esenlik dolu günler dilerim benim can kardeşlerim..

www.erdogandansuk.com Erd: Dansuk – 07/ 01/ 2006